YemenÂ’de gidiÅŸat

Ahmet Varol - Yeni Akit

Yemen’de bir yandan iç savaÅŸ devam ederken bu savaşın doÄŸurduÄŸu ÅŸartların neden olduÄŸu açlık ve kolera salgını da gittikçe yayılıyor. BM tarafından hazırlanan raporlarda kolera yüzünden her gün birilerinin hayatını kaybettiÄŸine, açlık sorununun ise oldukça tehlikeli bir felakete iÅŸaret ettiÄŸine dikkat çekildi. 

Savaşın tarafı durumundaki güçler ise problemin çözümü için herhangi bir adım atmak yerine gittikçe daha da çetrefil hale gelmesine neden olan giriÅŸimlerde bulunuyorlar. Türkiye’nin gönderdiÄŸi gıda yardımlarına Aden’de, BAE’nin gönderdiÄŸi elemanlar tarafından kullanım tarihlerinin geçtiÄŸi iddiasıyla el konuldu. Fakat bu ürünlerin daha sonra parayla satıldığı tespit edildi. Sana’da da bazı insani yardımlara Husi militanlar tarafından el konuldu. Yani görüldüğü kadarıyla çatışan taraflar ezilen halkın sıkıntısının giderilmesi için kendilerine yardımcı olmak yerine baÅŸlarına daha büyük sıkıntılar açıyorlar.

SavaÅŸ da artık içinde halkın yer almadığı tamamen bölgesel güçlerin bir hakimiyet kavgasına dönüştü. Bir tarafında Ä°ran’ın desteklediÄŸi Husiler ve onlarla iÅŸbirliÄŸi içindeki eski diktatör Ali Abdullah Salih var. Bir tarafında da Suudi Arabistan’ın organize ettiÄŸi diktatörler koalisyonunun desteklediÄŸi Abdurabbih Mansur El-Hadi liderliÄŸindeki Aden hükümeti var. Bu hükümet de uluslararası platformda Yemen hükümeti olarak tanımlanıyor. Bunların arasındaki hakimiyet savaşında da sivil ve silahsız halk eziliyor. 

Fakat ilginçtir son dönemde Husilerle, eski diktatör Ali Abdullah Salih arasında önemli bazı ihtilafların ortaya çıktığı görülüyor. Bu ikisi arasında sıkıntı olduÄŸu daha önce de gündeme gelmiÅŸti. Ancak Salih, Husilerle ittifakının sürdüğünü ortaya koyan açıklamalar yapmıştı. Fakat son dönemdeki açıklamalar ihtilafların ve itirazların artık iyice gün yüzüne çıktığını gösteriyor. 

Görüldüğü kadarıyla Salih’in son dönemdeki bazı açıklamaları ve Husileri “milisler” olarak nitelendirmesi Husi militanları ciddi ÅŸekilde rahatsız etti ve onun bu açıklamalarını kendilerine haksızlık edilmesi olarak nitelendirdiler. 

Husilere baÄŸlı Halk Komiteleri tarafından yapılan açıklamada, hareketlerinin Yemen için en tehlikeli nitelik taşıyan düşmanca saldırı karşısında, ordunun yanında yer alan bir öncü ulusal halk hareketi olduÄŸu iddia edilerek böyle bir hareketin milis güç olarak nitelendirilmesinin onun arkadan vurulması anlamına geldiÄŸi, bunun da açıkça gadir olduÄŸu ifade edildi. 

Açıklamada Ali Abdullah Salih’in söyledikleriyle kırmızı çizgiyi aÅŸtığı iddia edilerek söylediklerinin sonuçlarına da katlanmak zorunda kalacağı vurgulandı. 

Bizim tahminimize göre böyle sert tavır sergilenmesinin tek sebebi Salih’in Husi militanlar hakkında “milis gücü” nitelemesinde bulunması deÄŸildir. Böyle basit bir konudan dolayı sert tavır sergilenmesi, öncesinde aralarında birtakım sürtüşme ve ihtilaflar yaÅŸandığı konusunda söylenenleri teyit etmektedir. Belki söz konusu niteleme bir patlamaya neden olmuÅŸtur. 

Fakat bu ikisinin birbirlerine ihtiyaçları var. Çünkü birbirlerini bırakmaları durumunda tek baÅŸlarına fazla bir güç ortaya koyamayacaklarını biliyorlar. Biri diÄŸerinin bacakları, o da öbürünün kolları rolünde. Ayrılmaları durumunda biri kolsuz diÄŸeri bacaksız kalacak. Hareket imkânları iyice daralacak. O yüzden Husilerin Devrim Komitesi BaÅŸkanı Muhammed Ali El-Husi, Salih ve yardımcılarıyla ihtilafın hemen halledilmesi gerektiÄŸini, Yemen’in içinde bulunduÄŸu bu ÅŸartlar karşısında iç sorunlarla birbirlerini zayıflatmalarının doÄŸru olmayacağını ifade etti. Tabii onlar, kendi aralarındaki meseleleri “iç meseleler” olarak nitelendiriyorlar. Aden’deki hükümetle savaÅŸlarını bir iç savaÅŸ olarak görmüyorlar.